hakkımızda
+ - biz
Viapot, tarihin en eski el sanatı olan çömlekçiliği gelişmiş teknoloji ile birleştirip doğa dostu dönüştürülebilir ürünler üretmektedir. Dünyada yaşanan iklim değişikliklerinden dolayı gelecek nesillere ve çevreye olan sorumluluğumuzun arttığı bilinciyle yola koyulan Viapot; doğa dostu, yenilenebilir, sağlıklı ve kaliteli kırmızı toprak ürünler tasarlayarak Türkiye’den dünyaya sunmaktadır.
+ - teknolojimiz
Viapot, sektördeki 10 yıllık bilgi birikimi ve deneyimiyle Bursa’da yaklaşık 30.000 m2 kapalı alana sahip %80’ini kadınların oluşturduğu yaklaşık 300 kişilik çalışma arkadaşımız ile ileri teknoloji ile donatılmış fabrikasında çevre dostu bilinçli üretim gerçekleştirmektedir. Bursa’da yer alan üretim tesislerinde günlük ortalama 35.000 adet üretim gerçekleştirerek sektörde üretim hacmi bakımından lider konumda olup; hammadde, üretim ve pazarlama departmanlarından oluşan tam entegre bir tesise sahiptir. Dünya standartlarında son teknoloji ile donatılan tam otomatik makinelerde ve 1280 derece fırınlarda üretilen ürünleriyle geçmişin izlerine modern dokunuşlar yaparak kalite ve ekonomik açıdan yeni bir standart belirlerken, %100 doğal ve %100 geri dönüştürülebilir ürünler ile sürdürülebilirliğe katkı sağlarken doğanın lezzetini sofralarınıza yansıtır.
+ - doğallığımız
Viapot, doğada hali hazırda bulunan toprağı estetik bir şekilde tasarlayıp, kaliteli ve sağlıklı ürünler haline getirerek müşterilerinin hizmetine ve beğenisine sunmakta olup; gerek yurt içinde gerekse dünya pazarında ekonomik ve sağlıklı ürünleriyle yer almak için Ar-Ge çalışmalarını sürdürmektedir. Viapot’un belirlediği kalite politikası çerçevesince üretimin tüm kontrol aşamaları ve AR-GE çalışmaları fabrika laboratuvarımızda, migrasyon, koliform, ağır metal ve dayanıklılık testleri ise düzenli aralıklarla bağımsız laboratuvarlarda gerçekleştirilmektedir.
TARİHTE ÇÖMLEKÇİLİK
Çömlekçilik, göçebe kavimlerin yerleşik düzene geçmesiyle gelişmeye başlamıştır. Anadolu’da ilk yapılan çömlekler Neolitik Dönem’e yani yaklaşık M.Ö. 7000’li yıllara dayanmaktadır.
İlk dönem çömleklerin sargı-dolama usulü ile elde şekillendirildiği, pişirimin ise genellikle açık ateşte yapıldığı anlaşılmaktadır. M.Ö. 3000’li yıllarda çömlekçi çarkının bulunmasıyla çark üzerinde şekillendirme işlemi de başlamıştır. Yine aynı dönemde toprağın pişirilmesi için ilkel fırınlar kullanılmasına başlanmıştır.